Tek Kelime Güçlü Bir Özne: KADIN

24 Eki 2019


  Herkese iyi haftalar, iyi günler! Nabersiniz? Geçen gün anlık olarak adımı yazdırdığım bir etkinliğe katıldım. Katılma sebebim öncelikle Beren Saat idi bir diğeri ise etkinlik konusunu blog içeresinde de yer almasını istemem. Yazının başlığından da anladınız bence.

  Bildiğiniz gibi Ekim-Kasım arası İstanbul’da film, tiyatro festivalleri başlar. Çeşit çeşit filmler oyunlar farklı yer ve sahnelerde gösterime girer. Bu senede bunlardan birine katılamadım maalesef. filmEkimi filmlerini bir göz gezdirdim fakat beni çeken bir film olmadı. Sadece mail ile gelen bir etkinlik dikkatimi çekti geçenlerde “Sinema-TV’de Kadın: Seyirlik Nesneden Etkin Bir Özne Olmaya Giden Yol” başlıklı bir etkinlik.Etkinlik Boğaziçi Film Festivalince düzenleniyordu.  Katılımcılar Hilal Saral, Ece Yörenç ve Beren Saat. Beren Saat benim can damarımdır diyebilirim. İsmini okur okumaz etkinliğe adımı yazdırdım.


 Beren Saat’i sadece güzelliğinden değil, düşünce tarzından dolayı da seviyorum. Benim açımdan insanlara bir şey katmayacak işler yapmıyor.

 Etkinlik Feriye Cafe’nin içerisinde yer alan bir sahnede Gülay Afşar’ın moderatörlüğünde gerçekleşti. Diledim ki sohbet biraz daha uzun sürseydi. Mükemmel üçlü yaptıkları işlerden yola çıkarak dizilerdeki/filmlerdeki kadınlar hakkında konuştular. Etkinlik içerisinde soru cevap kısmında beni üzen kısım -sanırım bir kişi dışında- kimse etkinlik başlığı hakkında bir soru sormadı. Konu hep Aşk-ı Memnu’ya kaydı. Tamam, evet, ben de Aşk-ı Memnu’yu ve Beren Saat’i seviyorum ama o günkü konu Kadınlar üzerine idi.

 Etkinlik bittikten sonra sorumun yanıtını bir konuşmacıdan alabildim. Hilal Saral. Merak ettiğim şuydu, belki sizlerde fark etmişsinizdir son iki senedir dizilerde kadına şiddet çok normalmiş gibi arttı ve çok normal şekilde insanlarımız izliyor. Sizin görüşünüz nedir diye sordum? Tek kelime ile ‘Onaylamıyorum’ dedi. Bu sorunun cevabını uzun uzun, Beren Saat ve Ece Yörenç’den de almak isterdim.

 Program sonunda 50|50|2020 sertifikası imzalandı. Sinema (sadece sinema olamayabilir)  sektöründe cinsiyet eşitliğini destekleyen bir kuruluş. Detaylıca: http://collectif5050.com/


 Nasıl bu kadar normal karşılanabiliyor onu düşünüyorum. Geçen sene Hatay’a gittiğim bir vakit televizyonda kanaldan kanala atlarken karşılaştığım bir sahne ile gerçekten şok oldum. O dizi yazan senariste karşı susuyorum, peki ya bunu yayınlayan kanal? Onay sürecinden nasıl geçmiş bu senaryolar?
 Maalesef ki gün içerisinde binlerce kadın şiddet taciz gibi durumlar altında kalıyor. Düşününce, bazılarımız ben ne yapabilirim ki diyor, bazılarımız hikayelerinde paylaşıyor, 24 saat sonra siliniyor her şey… Sosyal medyada dolanan yardım çığlıkları..

 Sinirlenerek bitiriyorum yazıyı.. Kendinize iyi bakın, iyi haftalar!

Yorum Gönder

© MÜHENDİSİN BLOGU. Design by FCD.