Hayat Üniversitesi 101

9 Kas 2019


 Herkese merhaba, güzel haftalar, güzel günler ve güzel saatler. Vizelerin bir kısmını atlattığıma göre bir dosya daha açıp bir iki şey yazayım diyerekten bu yazıya başladım. Paylaşmak, anlatmak ve hakkında konuşmak  istediğim o kadar çok konu var ki.. ‘Bu sefer bunu paylaşmayacak mıydın, neden bunu yazdın” gibisinden söyleyenlerde oluyor. Gün geliyor bir şey yaşıyorum ya da hatırlıyorum, onu yazmaya başlıyorum sonra o konu ile ilgili çevre görüşü alıyorum, araştırıyorum derken başka konulara sapıyorum ve böylelikle bin bir tane döngü oluşturuyorum (bir alkış) 
 Tamamlayıp paylaşacağım bir yazı listesi var, üniversitedeki insan tiplemelerinden, özeleştireye kadar bir türlü tamamlamadığım yazılar.. Sorumsuzluk ya da üşengeçlik diyebilirsiniz ama göreceksiniz ki o yazılar yayınlanacak 😉

Circuit Theory vizesi sonrası Kalamış turu

 Geçen hafta sonu üst üste yaşadığım iki durum, durum yerine şok kelimesini de kullanabiliriz, bir süredir kendime söylediğim ama hayatıma geçiremediğim duruma bir adım daha yaklaştırdı beni. (Şuanda, hayatımızda, yanımızda olması gereken insanlar yanımızdadır ve gerisi için yapacağımız bir şey yoktur.)
 Bazı insanların her zaman yanınızda olacağını düşünürsünüz, ben de öyle düşünüyordum ama öyle değilmiş. Hayatın olduğu gibi hayatımızda ki insanlarında bir SKT’si var (esprili bir şekilde söylüyorum bunu) “Her daim hep bir aradayız.” ya da ‘birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için” durumları pek sık rastlanan bir şey değil.

 “SKT’de nereden çıktı Nidal?” diye sorarsanız, konuşma anında Formatçı arkadaşım okuduğu bir şeyden alıntı yaparak şunu söyledi “Hayatınıza girip çıkan insanlara üzülmeyin kimse sonsuza dek yanınızda olamaz. Onun sizin yolculuğunuzdaki süresi o kadardır.”
 Tamamıyla doğru bir cümle. Cümleyi sadece insanlara uyarlamanız gerekmez. Her konu ve durum için geçerlidir. Bu nedenle zaman ve hayat benim için şaşırtıcı bir olgudur. Bir saniye sonrasını bilmeden yaşamak heyecanlıdır. Hislerimiz değişir, yeni fikirler ortaya koyar yeni insanlarla tanışırız.. Küseriz, barışırız, zirvede hissederiz veya birden modumuz dibi görür.

 Her şey değişiyor ve geçiyor arkadaşlar, bunu unutmayın. Mevsimler değişiyor, günler bitiyor, yaşadığımız kötü şeyler geçip gidiyor, iyi olaylar anı olarak kalıyor bizimle. Bazen hiç bitmeyecekmiş gibi gelse de bitiyor, emin olabilirsiniz. Bir yandan bitmesini istemediğimiz şeylerde var tabii.. 
 Benim de ikilemde kalıp bitmeyeceğini düşündüğüm zamanlar olmuyor değil maalesef. Böyle anlarda yukarıdakileri tekrarlıyorum kendime.

 Ha birde, çekim yasası konusu ile alakalı kesin bir yazı yazacağım buraya, herkesin başının etini yiyorum bu konuyla, buraya koymazsam olmaz 😅

  Bir sonra ki yazı da görüşürüz o zaman 💬

3 yorum

  1. Bloglar arası ziyaretlerimde blogunuza denk geldim ve hemen takibe aldım.Zaman ayırmak isterseniz sizi de beklerim ve bundan büyük bir mutluluk duyarım.Sağlıcakla Kalın.

    https://dizifilmkitaptavsiye.blogspot.com/

    YanıtlaSil
  2. Yaşam döngümüzde karşımıza çıkan insanlar hayatımıza küçük dokunuşlar yapıyorlar ve süreleri bittiğinde bu hikayeden çekiliyorlari tıpkı bizim de başkalarının hayatlarına dokunduğumuz gibi. Ben hayatımın her devresinde az bile olsa rol alan tüm arkadaşlarımı çok önemsiyor, seviyorum. Bana o an kötü gelenler bile yaşamın akışında bana tecrübe, değer katıyorlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kelimesi kelimesine dediğiniz gibi. O küçük dokunuşlar bazen iyi ya da kötü olsa da başka bir kapıya açılıyor her şey :)

      Sil

© MÜHENDİSİN BLOGU. Design by FCD.