Beyin Mıncıklaması Yaşatan Dizi: Sense8 - 1.Sezon | Dizi Yorumu

6 Ara 2017

 "Beni de kümeye alın, sonra da Sense9 diye değiştirelim ismimizi" düşüncesiyle başlıyorum yorumuma
 Buradan, başta Wachowski kardeşler olmak üzere  tüm Netflix çalışanlarına bizlere böyle *mindfuck* yaşatan bir dizi izlettikleri için teşekkür eder ve 2 sezon + 1 bölümden sonra bitirecekleri içinde tüm nefretimi onlara buradan iletirim. Bu yazıyı 2. sezon 1. bölümü izlerken yazmaya başladım çünkü kendimi tutamadım affola! :)
 Dizinin künye bilgisini IMDb'sini en altta koyacağım merak etmeyin. En baştan, benim Sense8 ile tanışma hikayemden yorumuma kadar başlıyorum yazmaya.

Nereden geldi bu benim başıma...
İşte bu afiş, ne alaka ise uzaylı dizisi ile alakası yok
 Aylardan Temmuz ya da Ağustos idi sanırım, yaz vakti ve ben Adana sıcağında, anneannemin oturma odasın bulunan klimanın karşısına sandalye çekmiş, oturmuş vaziyette tabletle uğraşırken yeni bir şeylere başlama hevesi geldi. Bu heves arada herkese geliyordur. 'Haydi bir değişiklik olsun' dercesine - hayatımda ki en büyük değişikliğim izlediğim diziyi değiştirmek, bu harikaaa! -   Dizi sitelerin de dizileri A - Z'ye sıralayıp en baştan baktım neler var neler yok. Sonra gözüme Sense8 ilişti. Öncesinde Sosyal alemde -twit,insta falan fistan işte- bayağı bir paylaşımlarını, yorumlarını görüyordum ama pek takmamıştım bu paylaşımları. Çünküsü Dizinin afişi bana daha çok nedense uzaylı dizisi gibi geldi (ne alaka ise), ismi de über ötesi  bilim kurgu. Her neyse başlayayım, ilk bölümünü izleyeyim dedim ve iyi ki de demişim! Gerçek anlamda demez olsaymışım şimdi her gördüğüm de 'yok izlenmez bu ' der geçerim. Oynatma tuşuna basmamla her şey değişti. Filmde kadın intihar ediyor, 8 insan gösteriliyor falan, bir beynim durdu ilk bölüm. Gerçekten beyin mıncıklaması yaşadım.
 Bir de şunu da söylemeliyim ki bu dizi biraz daha rahat insanlara hitap ediyor, rahattan kastım her düşünceyi, sahneyi saygıyla ve sakince karşılayacak kişiler. Çünkü dizide evet cinsellik var, açıklık var, argo var, ırktan ırka görüş var.. Bu liste bayağı uzar gider. Ben izledikten sonra ne oldu, araya hangi dizi,kitap girdi bilmiyorum ama ben sonrasında Sense8'i bir türlü izleyemedim, aklıma bile gelmedi.. Ta ki 1 hafta öncesine kadar :-) Hazırlık öğrencisi olunca insanın vakti de bol, boş anları da. Netflix'de dolanırken gözüme çarptı Sense8'ciğim ve bu sefer bitireceğim diyerekten başladım.

 Sense mi 8?
 Spoiler vermeden diziden bahsetmeye çalışacağım bakalım olacak mı? :) Şöyle gençler, Dünya'nın 8 ayrı yerinde - Hindistan, Meksika, İngiltere, San Francisco, Chicago, Kenya, Kore, Almanya- ,8 farklı kişi - Kala, Lito, Riley, Nomi, Will, Capheus,Sun,Wolfgang- birbiriyle bağlantılı. Anlık olarak birbirlerini görebiliyor, birbirleriyle konuşuyor hatta yer bile değiştirebiliyorlar ama görütüleri kendileri gibi kalıyor. Anlatamadığımı hissettim ama öyle. Ve hepsi aynı günde, 8 Ağustos, aynı saatte doğmuş aynı anda nefes almışlar. Bu aralarında ki bağlantıları ile ilk sezon hayatlarını, çevrelerini öğrenmiş oluyoruz bir yandan. Bu 8 kişi aslında bir küme, onlardan başka birçok 'duyusal' var dünya da ama çoğu The Whisperlar tarafından avlanıyor. (sensate, duyusal demek, kendilerine böyle diyorlar) Bizim kümenin de başına bela ve en kötü, en güçlü whisperlardan birisi geliyor. Bir yandan kümeye yardımcı olan Jonas var onun hikayesi hala tam değil o da bir duyusal fakat olayı tam olarak ne bilmiyorum. Bu yazdıklarıma dönüp baktığımda çok basit gibi görünüyor dizi ama öyle değil.. Diziyi izlerken her duyguyu tadıyorsunuz. Mutluluk, öfke, aşk, hüzün.. Hatta ben izlerken garip garip tepkiler verip sonrasında da birden kahkahaya boğuluyordum. Pretty Little Liars'dan sonra ilk defa bir dizi beni kendine bu kadar bağladı.Oyuncuların hiçbiri önceden gördüğümüz filmini izlediğim kişiler değil. Netflix dizilerinin de bu yanını seviyorum çok az tanınan ya da hiç görülmemiş iyi oyuncuları dizileriyle parlatmak ve bunu çok iyi şekilde de başarıyor. Oyuncular o kadar güzel, yakışıklı ve yetenekliler ki izlemek için başka bir sebep.
  Beklediğimden bayağı iyi bir dizi çıktı. Yukarıda da dediğim gibi herkesin kaldırabileceği bir dizi değil ama isterim ki herkes izlesin, izleyenler pişman olmayacaktır.

 - Will, yakışıklı Chicago polisimiz.
- Lito, ünlü Meksika aktörü, onunla ilgili çok şaşırtıcı şeyler var :)
- Riley, aslen kızımız İzlandalı ama İngiltere'de DJ
- Sun, babasının şirketinde çok iyi bir direktör ama hayatı bayağı değişecek,çok kick-ass bir hatun!
- Nomi, trans-birey hackerımız onun sayesinde ekip kurtuluyor! Yürü be NOMİ!
- Wolfgang, has be has Alman oğlumuz, yumruklarıyla konuşuyor.
- Kala,Hindistanlı ablamız,Ganesha'ya tapıyor. Onun ve Wolfgangla olan bağlantılarını izlemek çok çok keyifli.
- Capheus, adam gibi adam. Fakat Sun olmasa hayatını b*k kurtarırdı.

IMDb sayfası için tıkla! Yani kesin izle bu arada puanı 8,4
Bu iki sahnede benim ilk sezonda en en en en ennnn çok sevdiğim sahneler!
 


2 yorum

  1. merhabaa gelecekteki meslektaşım :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabaaa Elena :-) Yorumunu gördükten sonra senin blogunda dolanmaya başladım, özür dilerim yazılarına daldım :-) Çok imrendim ya sana! Gerçekten yazıların çok akıcı ve uzun, ben beceremiyorum öyle. Benimle sırrını paylaşmak ister misin:) haha! 'Demek mühendis bir blogger daha' dedim yorumunu görünce ve çok sevindim, hangi bölüm peki =)

      Sil

© MÜHENDİSİN BLOGU. Design by FCD.